ATTİLA GÖKÇE

Mitolojideki Atlas gibi “dünyayı sırtında taşıyan adam” o.

Annesi Gülbahar hanımla babası Recep beyin sevgisini ve umudunu yüklenmiş..
Hayallerini taşıyor.

Memleketin özlemleri var sırtında.

En büyük ağırlık da tarihin… Tarih, ona verdiği büyük rolle adeta eziyor Taha’yı.
Ama Taha ezilmiyor. Dimdik ayakta duruyor.

Rakiplerinin gözlerinin ta içine bakarak daha ilk kol bağlamadan onları “imprese” ediyor. Etkiliyor, sarsıyor, korkutuyor.
Taha Akgül, serbest 125 kiloda güreşiyor…

2 kez Dünya, 8 kez Avrupa Şampiyonu oldu.

2012 Londra’da başlayan olimpik macerası, yenildiği rakibinin de yenilmesiyle repesaja bile kalamadan erken bitti. Hayal kırıklığı..
O yıl Öbek Artur Taymazov, kariyerinde 3. Altın madalyasını (2004, 2008, 2012) taktı. (Sonradan doping nedeniyle 2008 ve 2012’den diskalifiye edildi, madalyaları geri alındı.)

Madalyasız Taha’nın kafasındaki şimşek Londra’da bir daha çaktı. Üç altın için yoluna devam edecekti.

2016 Rio’da taze bir başlangıç yaptı. Rakiplerini tek tek devirip finale çıktı. Final maçında İranlı Komeil Ghasemi’yi 3-1 yenip ilk altınını aldı.
Taha Akgül, Tokyo’ya stratejik kararlarıyla geldi: Üç kez altın madalya kazanıp Türk güreş tarihinin zirvesine çıkacaktı. Sadece bu hedefi düşünerek, bu hedefin gerektirdiği taktikleri kurgulayarak çalıştı.

Türk güreşinde üç altın madalyalı şampiyonumuz yok. Mithat Bayrak (Grekoromen/1956,1960), Mustafa Dağıstanlı (Serbest/ 1956,60) ve Hamza Yerlikaya (Grekoromen 1996,2000) ikişer altın madalya ile güreşin olimpiyat zirvesinde yer alıyorlar.

Taha Akgül, tıpkı Naim’in halterde yaptığı gibi üst üste üç altın madalya ile tarih sayfasında kendine yeni bir sayfa açmak, zirvede tek başına yer almak istiyor…

İlk adımı Rio’da attı, Tokyo’daki macerayı da altınla devam ettirirse ikilemiş olacak. İkiz madalyalıların arasına katılacak. Ya üçüncüsü? Paris’i bekleyecek Taha… 2024’ü…

Taha Akgül 22 Kasım 1990 doğumlu, 30 yaşını henüz bitirmedi. Paris’te 33 yaşında mindere çıkacak. Omuzlarındaki ağır yükü oraya taşıyacak.
Aleksandr Karelin grekoromende üst üste üç olimpiyat altını (1988,1992,1996) kazanarak güreşin efsanesi oldu. Şimdi serbestte Taha deneyecek. Tokyo’da Taha’nın en önemli rakibi Gürcü Geno Petriashvili… Güreş uzmanı dostum Ata Karataş’ın verdiği bilgiye göre, şu anda ikisi de topladıkları puanlarla seri başı olarak ilk dörtte yer alıyorlar. Yarı finale kadar ayrı gruplarda yarışacaklar. Bu yıl Avrupa Şampiyonası’nda eleme turunda karşılaştılar ve güreşi Taha kazandı. Sıradaki zorlu rakipleri de İranlı, Kırgız ve Amerikalı güreşçiler olabilir.
Taha Akgül’ü İzmir’de ilk keşfeden usta Remzi Musaoğlu. Şu anda ASKİ ve Milli Takım’da antrenör Abdullah Çakmar ile çalışıyor. Güreş tarihimizde hocaların hocası olarak ünlenen ve bir çok şampiyon yetiştiren Necdet Uçar geçen yıl sohbetimizde “Taha hepsini geçip zirveye çıkar!” demişti. Peki rakiplerini nasıl yeniyor? Ata Karataş, “Çok iyi tek dalar… Kilit yapar… Komple bir sporcudur. Kafasına koydu mu o işi mutlaka bitirir” diyor. Yusuf Taşkan ise “Taha peş peşe farklı oyunlarla puan toplayabilir. Onun en büyük özelliği çabukluğu, konsantrasyonu ve sürekliliği” diyor.

Peki Taha ? O sadece “Üç, üç, üç!” diyor. 

Üç güreşçimiz mindere çıkıyor

Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda bugün güreş müsabakaları start alacak. Mücadelelerin ilk gününde grekoromen stilde erkekler 60, 130 ve serbest stilde kadınlar 76 kiloda sabah seansında son 16 turu ve çeyrek final müsabakaları yapılacak. Oyunlarda bugün Rıza Kayaalp 130 kiloda, Kerem Kamal 60 kiloda ve Yasemin Adar da 76 kiloda müsabakalarını yapacak.