Anne adayları için güvenli seyahatin yollarını anlatan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Lebriz Hale Aktün, “Gebelikte riskli bir durum yok ve seyahat süresinde belli önlemler alınırsa anne adaylarının tatile çıkmalarında bir sakınca yoktur” dedi.
Anne adaylarının seyahat konusuna endişeli olduklarını söyleyen Doç. Dr. Lebriz Hale Aktün, “Eğer hamileliğinizde sorun yoksa ve yüksek risk altında değilseniz, seyahat etmek genellikle uygundur. Ancak kesin planlar yapmadan ve biletleri almadan önce doktorunuza danışıp seyahate çıkmadan önce mutlaka doktor muayenesinden geçmeniz gerekir” bilgisini verdi.
DOKTORA DANIŞIN, TETKİKLERİNİZİ YANINIZA ALIN
Hamilelikte seyahat etmenin riskleri ve alınabilecek önlemlerden bahseden Aktün, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Hamilelikte seyahat sırasındaki en büyük risk sizin tıbbi ve hamilelik geçmişinizi bilen uzmanlardan uzaktayken bir sorun oluşmasıdır. Tetkikleri, tahlil sonuçlarını ve ultrason resimlerini yanınıza almalısınız. Seyahate çıkmadan önce gerekli olabilecek ve hamilelikte güvenli bir şekilde kullanabileceğiniz ilaçların listesini doktorunuzdan isteyin ve bunları mutlaka yanınızda bulundurun. Gittiğiniz yerde acil durumlarda size müdahale edebilecek hastaneyi, sağlık koşullarını ve özellikle yurt dışı seyahatlerinizde sunulan sağlık hizmetlerini de araştırıp bilmenizde yarar vardır.”
BULAŞICI HASTALIK RİSKİNİ GÖZETİN
Hamilelikte seyahat etmek için en uygun dönemin 14 ile 28’inci haftalar arasında olduğunu kaydeden Doç. Dr. Aktün, “Bu dönemde sabah bulantıları geride kalmış, uyku hali kaybolmuş, düşük yapma olasılığı azalmış ve hamileliğe psikolojik yönden de alışıldığı için gebelik artık keyif verici bir hal almıştır. Bu nedenle bu dönemde gezmek, dolaşmak ve hamileliğin keyfine varmak için tüm şartlar uygundur. Seyahat açısından ilk üç ay ve son iki ay özellikle kritiktir. Bu nedenle bilhassa bu dönemlerde seyahat önerilmez. Gebelikte genel olarak yatak istirahatının önerildiği kanamalı gebelik durumları olanlar ile erken doğum veya düşük risklerini taşıyanlarda kesin olarak seyahat engeli vardır. Tüm gebelik boyunca bulaşıcı salgın hastalıkların olduğu yerlere seyahat asla önerilmez” diye konuştu.
SENTETİK GİYSİLERDE MANTAR RİSKİ VAR
Gebelikte çıkılacak seyahatte seçilecek ulaşım yolu ve araçlarına ilişkin ise Doç. Dr. Aktün, “Gebelikte seyahat aracına ilişkin kısıtlama yoktur, yalnız burada dikkat edilmesi gereken nokta yolculuk boyunca rahatınızın sağlanmasıdır. Yolculuk için rahat edebileceğiniz bol kesimli giysi ve rahat ayakkabılarınızı tercih etmelisiniz. Dar kesimli pantolonlarla sentetik giysilerinizden uzak durmanız sizi mantar enfeksiyonlarından da bir ölçüde koruyacaktır” ifadelerini kullandı.
İDRAR YOLU ENFEKSİYONUNUN BASİT NEDENİ
Yolculuk sırasında gebenin dikkat etmesi gereken diğer bir konunun idrar tutmamak olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Aktün, “Yolculuğa başlamadan önce mutlaka tuvaletinizi yapınız. Uzun yol yolculuklarınızda da idrarınız gelsin veya gelmesin tüm mola yerlerinde mesanenizi boşaltınız. İdrarınızı uzun süre ile tutmanız idrar yolu enfeksiyonlarına zemin hazırlayabilir” dedi.
İÇTİĞİNİZ SUYUN TEMİZLİĞİNDEN EMİN MİSİNİZ
Yolculuklarda yeme düzeninin de değiştiğini söyleyen Aktün, “Bu nedenle öğün kaçırmamaya dikkat edin. Yanınızda sağlıklı gıdaları almanızda fayda vardır. Vücudun susuz kalması durumu gebelik için oldukça zararlı bir durumdur. Özellikle yaz günlerinde bol sıvı almaya özen gösterin, ancak hijyeninden emin olduğunuz güvenli su içmelisiniz” tavsiyesinde bulundu.
ARABADA 90 DAKİKA KURALINA UYUN
Aktün, gebelikte araçla yolculuk sırasında uzun süre oturmanın bacaklardaki kan dolaşımını etkilediğini ve ayak ile bileklerde şişmelere neden olabileceğini bildirdi. Uzun süreli yolculuklarda her 1 buçuk ile 2 saatte bir mola vererek hafif yürüyüş yaparak kan dolaşımının artırılmasının önemine değinen Aktün, “Yolculuk sırasında otururken de esneme, germe hareketleri yaparak uzun süreli oturmanın olumsuz etkilerini azaltabilirsiniz. Son aylara kadar hamileyken araba kullanmanızda da sakınca yoktur. Ancak son aya gelindiğinde araba kullanmanız bebeğinizi tehlikeye atabilir. Mümkünse son aylar içinde arabayı kullanan siz olmayın. Hangi taşıt aracı olursa olsun yolculuklarınız sırasında mutlaka emniyet kemeri kullanmalısınız” diye konuştu.
UÇUŞ SÜRESİNCE VARİS ÇORABI GİYİN
Günümüzde hemen hemen tüm uçakların kabin basınç ayarlı oldukları için hamilelik açısından sorun oluşturmadığını bildiren Doç. Dr. Aktün, sözlerine şöyle devam etti:
“Ancak çok küçük uçaklarda, basınç ayarları olmadığı için yüksek irtifada oksijenin azalmasına bağlı sorunlar yaşanabileceği ifade edilmektedir. Hamilelik sırasında yapılan uçak yolculuklarında uzun süre rahatsız bir pozisyonda hareketsiz oturmak ‘tromboz/ damar içi pıhtısı’ ve varis riskini arttırır. Uçuş süresince özel varis çorabı giymeniz bacaklarınızdaki kan dolaşımını destekler ve damarların şişmesini engeller.”
UÇAK YOLCULUĞU 36’NCI HAFTAYA KADAR GÜVENLİ
Doç. Dr. Lebriz Hale Aktün, “Uçak yolculuğu hamilelikle birlikte kanama, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, çoğul gebelik veya erken doğum öyküsü gibi yüksek risk faktörlerinin olmadığı durumlarda 36. gebelik haftasına kadar son derece güvenli olup kişiler havayolları şirketleri tarafından da kabul edilebilmektedir. Ancak 36. gebelik haftasından sonra pek çok havayolu şirketi hamile kadınları uçaklarına kabul etmemektedir. Bunun nedeni anne ya da bebek açısından ortaya çıkabilecek olan riskler değil, olası bir doğum durumunda havayolu şirketinin havadayken yaşanacak bir doğum nedeniyle risk almak istememesidir. Uçağa biniş sırasında sorun yaşamamak ve hatta uçuşu kaçırmamak için doktorunuzdan ‘uçak yolculuğu yapmanızda bir sakınca olmadığına’ dair bir rapor alıp bunu tüm uçuşlarınız sırasında yanınızda taşımanız uygun bir davranış olacaktır. Sıkça endişelenen ve sorulan sorulardan birisi de havaalanına girerken geçilen güvenlik kapı ve detektörlerinin bebeğe zarar verip vermediğidir. Hava alanlarının girişindeki detektörler metal detektörüdür ve X ışını ile çalışmazlar. Bu nedenle bu kapılardan güvenle geçebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
KISA TATİLLER MORALİ YÜKSELTİR
Açıklamasında tatil sırasında kaçınılması gereken aktivitelerden de bahseden Doç. Dr. Aktün, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tenis, paten, ata veya bisiklete binmek, su altı dalışı, su kayağı, snow-board, kayak, rüzgar sörfü, yamaç paraşütü gibi sporlar taşıdıkları travma riskleri nedeni ile gebelik sırasında yapılması uygun değildir. Tatil beldelerinde, düşme ve darbe risklerinin yüksek olduğu her türlü spor ve fiziksel aktiviteden uzak durmalısınız. Gebelik genel olarak kesinlikle, seyahat etmeyi ve özgürlüğü tamamen kısıtlayan bir süreç değildir. Yalnız, belirli kurallara uymak kaydıyla kendinizi dinlenme amaçlı kısa tatillerle toparlayıp enerjinizi arttırabilirsiniz. Moralinizin yüksek olması gebeliğiniz açısından son derecede önemlidir.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı