11 Ekim 2024 Cuma
Ebo Analitik kurucusu Şafak Sağlam, Business Channel Türk TV’de katıldığı programda kariyer yolculuğunu ve teknolojideki yeni trendlerle ilgili görüşlerini paylaştı. Sağlam, iş hayatındaki deneyimlerini anlatarak, iş zekası ve analitik süreçlerin işletmeler için önemini vurguladı.
Matematik mezunu olan Şafak Sağlam, yönetim bilişim sistemleri üzerine yüksek lisans yaparak kariyerine adım attı. İş arama sürecinde kendini sürekli geliştirme isteğiyle iş zekası ve analitik süreçlere yöneldiğini belirten Sağlam, bu alandaki fırsatlarla kariyerini şekillendirdiğini ifade etti. Sağlam, “Sürekli öğrenmek ve gelişmek isteyen biri olarak analitik süreçlerle ilgili bir iş yapmam gerektiğine karar verdim,” dedi.
Ebo Analitik ve Hizmetleri Sağlam’ın kurduğu Ebo Analitik, şirketlerin farklı veri kaynaklarından elde ettikleri bilgileri analiz ederek, stratejik karar alma süreçlerini optimize etmelerine yardımcı oluyor. Şirketlerin verilerini daha etkin yönetmelerini sağladıklarını belirten Sağlam, “Karar verme süreçlerini otomatikleştirerek hem zamandan tasarruf sağlıyor, hem de verilerin daha doğru şekilde kullanılmasına katkı sağlıyoruz,” diye konuştu.
Teknolojide Değişim ve Adaptasyon Sağlam, şirketin adını “Evo Analitik” olarak belirlerken, teknolojideki hızlı değişime ayak uydurabilme hedefini dikkate aldığını belirtti. Yapay zekanın iş dünyasına etkisine de değinen Sağlam, “Teknoloji çok hızlı değişiyor. Şirketimizin de bu değişime hızla adapte olabilen, katma değer sağlayan bir yapıda olmasını istedim,” dedi.
Yeni Mezunlara Tavsiyeler Programın sonunda yeni mezunlara tavsiyelerde bulunan Sağlam, kariyer seçiminde kişinin kendini iyi tanımasının önemine dikkat çekti. “Kendinizi tanıyıp, sevdiğiniz bir işi yaparsanız başarı ve mutluluk da beraberinde gelir,” diyen Sağlam, teknoloji alanında kariyer yapmak isteyenlere sürekli öğrenmeye açık olmalarını önerdi.
Sağlam, izleyicilere iş hayatına tutkuyla bağlanmaları gerektiğini hatırlatarak, iç motivasyonun başarıyı artıran en önemli unsurlardan biri olduğunu söyledi.
Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Nuriya Novruzova, başarı dolu mesleki yolculuğunu ve bu alana olan tutkusunu anlattı. Azerbaycan doğumlu Novruzova, hem Azerbaycan’da hem de uluslararası alanda pek çok eğitim alarak kendisini sürekli geliştirdiğini vurguladı. Türkiye’ye, kızının üniversite eğitimi dolayısıyla gelen Novruzova, aynı zamanda burada da yüksek lisans yaparak akademik çalışmalarına devam etti.
Özel Gereksinimli Bireyler İçin Duyarlı Yaklaşım Nuriya Novruzova, dil ve konuşma terapisti olma kararını, doğduğu evde bir özel gereksinimli bireyin varlığının etkilediğini söyledi. Halasının dil ve iletişim güçlükleri yaşadığını ifade eden Novruzova, çocukluk yıllarında bu sorunların farkına vararak bu mesleği seçtiğini belirtti. Halasının, kendini tam olarak ifade edememesi karşısında duyduğu endişeler, onun bu alanda uzmanlaşmasına yön verdi.
Özel Eğitimin Önemi Novruzova, özel gereksinimli bireylerin toplumda dışlanmak yerine, eğitilerek hayata kazandırılması gerektiğini vurguladı. “Onların da okuma yazma öğrenmesi, sosyal hayata karışması gerekiyor. Özgürlüklerini kazanmaları için desteklenmeliler,” diyen Novruzova, sevgi ve koruma duygusunun bazen bu bireylerin gelişimini engelleyebileceğini de belirtti.
Dil ve Konuşma Terapisinin Kapsamı Mesleğin ne kadar geniş bir alanı kapsadığını aktaran Novruzova, dil ve konuşma terapistlerinin hem nörobilim hem de psikoloji alanında donanımlı olmaları gerektiğini söyledi. Dil ve konuşma bozuklukları, serebral palsili çocuklar, konuşma kaybı yaşayan yetişkinler gibi geniş bir yelpazede çalıştıklarını ifade etti.
Erken Müdahalenin Önemi Dil ve konuşma terapisine ne kadar erken başlanırsa, tedavi sürecinin o kadar etkili olduğunu vurgulayan Novruzova, beyin travmaları sonrası konuşma kaybı yaşayan hastalarda erken müdahalenin hayati olduğunu belirtti. Yoğun bakım çıkışından itibaren terapiye başlanmasının, hastaların iyileşme sürecine önemli katkılar sağladığını dile getirdi.
Ailelerle İşbirliği Novruzova, dil ve konuşma terapilerinde ailelerin de büyük rol oynadığını ve özellikle annelerin sürece dahil olmasının önemli olduğunu söyledi. Terapilere başlamadan önce annelere kendilerine vakit ayırmalarını, rahatlamalarını öneren Novruzova, “Anne mutlu olmazsa, çocuk da mutlu olmaz,” diyerek, aile içindeki mutluluğun terapi sürecine etkisini vurguladı.
A Milli Takım, UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup’taki üçüncü maçında Karadağ ile karşılaşacak. İşte maçla ilgili ayrıntılar:
Türkiye: Uğurcan, Mert, Merih, Abdülkerim, Ferdi, Orkun, Hakan, Yunus, Arda, Kerem, Barış Alper
Karadağ: Mijatovic, Marusic, Rubezic, Sipcic, Vukcevic, Brnovic, Jovovic, Camaj, Jovetic, Krstovic, Mugosa
Bu karşılaşma, Türkiye’nin gruptaki liderliğini sürdürmesi için kritik bir öneme sahip. Takımın bu maçta göstereceği performans, hedefler açısından büyük bir fırsat sunuyor. Maçın sonucunu heyecanla bekliyoruz!
KAYNAK:ensonhaber
Pilotluk mesleği, hem özgürlük hissi hem de büyük sorumluluklar gerektiren bir meslek olarak dikkat çekiyor. Cankan Ahmet Günaydın, pilotluk kariyerine nasıl başladığını ve bu süreçte yaşadığı deneyimleri anlattı. İşte detaylar:
Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu olan Günaydın, üniversite yıllarında pilot olma fikrini araştırmaya başladığını ve arkadaş tavsiyesiyle hava yollarının pilot yetiştirme programlarına başvurduğunu belirtti. Bu süreçte İngilizce yeterliliği ve motor becerileri gibi önemli sınavlardan geçildiğini vurgulayan Günaydın, bu aşamaların yanı sıra psikolojik testlerden de başarıyla geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Günlük rutinlerinden bahseden Günaydın, uçuş öncesi ve sonrası süreçlerin titizlikle takip edildiğini söyledi. “Briefing odasında kaptanla birlikte uçuş planı, hava durumu ve uçağın teknik durumu detaylıca gözden geçirilir. Kabin ekibiyle de koordinasyon sağlanır ve uçuş güvenliği için gerekli bilgilendirmeler yapılır” dedi.
Pilotluğun tatmin edici yanlarına da değinen Günaydın, özellikle gökyüzündeki özgürlük hissinin tarifsiz olduğunu dile getirdi. Zorluklar arasında ise düzensiz çalışma saatleri ve hava olaylarıyla başa çıkmanın yer aldığını belirtti. Ayrıca, otopilot sistemlerinin pilotların iş yükünü azalttığını ancak manuel müdahalelerin hâlâ kritik olduğunu vurguladı.
Son olarak, pilot olmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Günaydın, iyi bir İngilizce seviyesinin yanı sıra fiziksel kondisyonun da önemini vurguladı. “Pilot olmak disiplin gerektirir, bu mesleğe adım atacakların sürekli kendilerini geliştirmesi gerekiyor” diye ekledi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.