‘Lambaya Püf De’ single’ı ile adından söz ettiren Çiğdem Batur, bir süredir Londra’da… Kariyerini İstanbul-Londra arasında devam ettireceğini söyleyen oyuncu, “Hakkını vereceğim her rol için hevesliyim” diyor. Batur’la yurt dışı serüvenini, özel hayatını ve müzik tutkusunu konuştuk.
– İstanbul ve Londra arasında mekik dokuyacağınızı duydum, neden?
Londra zaten çok sevdiğim bir şehir. Sanatsal anlamda da özellikle bir oyuncu için mükemmel bir lokasyon. Kariyerimi Londra-İstanbul arasında devam ettireceğim.
– Netleşen bir proje var mı?
Ekim sonu ‘Aşk Yolunda’ filmi vizyona girecek. Heyecanla beklediğim ve herkesin çok eğleneceği bir proje oldu. Senaryo okumaları ve dizi görüşmeleri devam ediyor. Aynı şekilde Londra’da da görüşmelerim var.
– Bu karar kariyerinizi nasıl etkileyecek?
Kendim için attığım güzel bir adım. Hem Londra’da hem İstanbul’da oyunculuk yapmak beni çok besleyecek. Aynı zamanda yurt dışında bir Türk oyuncunun olması da güzel bir şey diye düşünüyorum.
– Orada günleriniz nasıl geçiyor? Londra’da nasıl bir hayatınız var?
Bu aralar bol bol keşfetmekle geçiyor. Müzikallere gidiyorum. Aynı zamanda kendimi geliştirmek için eğitimler alıyorum. Yolları öğrenmek biraz zaman alıyor (gülüyor). Yön konusunda hâlâ kafam karışıyor çünkü. Geçenlerde karşıya geçerken yönleri karıştırdığım için neredeyse araba çarpıyordu. Sanırım İngiltere dışından buraya gelen herkesin başına bir defa geliyor bu. Onun dışına alışma sürecim gayet güzel geçiyor. Huzurlu ve mutlu bir şehir Londra.
– Londra’da pandemi ne durumda, kurallara uyuluyor mu?
Burada vaka sayısı yüksek olmasına rağmen kısıtlamalar yok. Maske takmak tamamen kişinin inisiyatifine bağlı. Sosyal hayat normal bir şekilde devam ediyor. Haberlerde görmesek Londra’da pandemi olmadığını söylerdim.
‘Aşk anlık, sevgi çok değerli’
– Geçtiğimiz ay 39’uncu doğum gününüzü kutladınız. 40’a bir kala nasıl hissediyorsunuz?
40’ı heyecanla bekliyorum. 40 yaş her insanın hayatına büyük bir farkındalık ve güzellik getirirmiş. Rakamlar sadece teferruat, bana sorarsan ben hâlâ 25’imdeyim (gülüyor).
– Hayatınızın bu dönemini nasıl anlatırsınız?
Huzurlu, mutlu, yaşadıklarından ders çıkarmış ve hayatın yaşadığı andan ibaret olduğunu bilen bir Çiğdem var.
– Özel hayat nasıl gidiyor? Uzun süredir yalnızsınız sanırım…
Değilim (gülüyor). Uzun zamandır özel hayatımı göz önünde yaşamıyorum. “Maşallah” derseniz yeter…
– Geçen yıllar aşka bakışınızı değiştirdi mi?
Aşkın daha hormonal bir şey olduğunu öğrendikten sonra değişti, evet. Aşkı sevgiye dönüştürebilirsiniz ondan güzeli yok. Çünkü sevgi çok derin, çok değerli. Aşk anlık. Aşkı hayatının her anında aynı kişi ile defalarca yaşayabilirsin. Bir sabah uyandığında sevdiğin kişinin gamzesine aşık olursun, diğer sabah gülüşüne ya da kaşını kaldırışına. Aşk böyle bir şey bana göre.
‘Müzik hayatımın hep içinde…’
– Müzik sizin için ne ifade ediyor?
Çocukluğumdan beri hep hayatımın içinde. Oyuncu olmasaydım şarkıcı olmak isterdim. Sanatın her dalı ama özellikle müzik herkesi tek bir ortak paydada toplayan unsur. Müzik olmasaydı hayatım tatsız olurdu.
– Single teklifi nasıl geldi?
Murat Yıldırım (Moko) aradı bir gün. “Çiğdem ‘Lambaya Püf De’ şarkısını Los Angeles’ta bir aranjör yeniden yapmak istiyor ve senin okumanı istiyoruz” dedi. Ben de madem bir proje yapıyoruz, güzel bir amaca hizmet etsin istedim. “Projenin dinlenmesinden elde edilen geliri tacize uğrayan ve şiddet mağduru kadınlara harcayalım” dedim. Ekibimin de çok hoşuna gitti bu teklif ve bu şekilde ortaya çıktı.
– Ekrana nasıl bir rolle ekrana dönmek istersiniz?
Komedi oynamayı çok seviyorum. Ama kendimi bu şekilde de kısıtlamak istemem çünkü ekranları da çok özledim. Hakkını vereceğim her rol için hevesliyim.