Türkiye Curling Federasyonu Başkanı Kenan Şebin, branşlarında dünyada ilk 13’e girdiklerini belirterek, en büyük hedeflerinin olimpiyatlardan madalya olmak olduğunu söyledi.
Kenan Şebin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, curling sporunun yayılımı ve tesisleşme konusunda çalışmaların devam ettiğini, bunun çeşitli ayağı olduğunu ve sadece tesis yapmanın yeterli olmadığını belirtti.
Curlinge 10 yıl önce başlayan en iyi sporcuların halen sporcu olarak yarıştığını ve bunun kendileri için bir dezavantaj olduğunu ifade eden Şebin, “Bazı branşlarda hem sporcu hem antrenör olarak faydalanmak durumundayız. Sporcu yetiştirirken aynı zamanda tesis yatırımlarını da iyi şekilde gerçekleştirmemiz lazım. Antrenör eğitimini yapmamız lazım. Buzun en iyi şekilde uluslararası düzeyde hazırlanabilmesi için yetişmiş buz teknisyenlerine ihtiyacımız var.” diye konuştu.
Erzurum dışında olimpik ölçüde milli sporcu çıkarılacak hiçbir tesisin bulunmadığını dile getiren Şebin, şöyle devam etti:
“Trabzon, Zonguldak ve Ankara’da var ama dünya ile mücadele edecek nitelikte değil. Erzurum’un çocuğu yeterli, nitelikli ve çalışkan ama 35 milyon gencimiz var dediğimiz bir ortamda havuzumuz küçük kalıyor. Dolayısıyla biz kalkıp İngiltere, ABD ve Kanada ile sadece küçük bir havuzdan çıkmış sporcularla mücadele etmemizde bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Yakında inşallah Sivas’ta olimpik ölçüde curling salonu yapılacak, Kayseri’de planlamamız var. Ankara’da 19 Mayıs Spor Kompleksi içinde curling salonu planlaması var. Bizim en çok hedeflerimiz arasında curlingin Türkiye’de yaygınlaşması için ilk temellerinin atıldığı yer Kocaeli’de muhakkak bir tesisin olması lazım.”
“Çocukların zeka seviyelerinin iyi olması lazım”
Dünya Curling Federasyonunun Gençlik ve Spor Bakanlığına mail attığını hatırlatan Şebin, mailde hem Türkiye’nin sağladığı yükseliş ve gelişim ile ilgili hem de bilgilendirme notu olduğunu belirtti.
Şebin, curling sporunu yapan çocukların sosyo-ekonomik yapılarının çok iyi olması gerektiğine dikkati çekerek, “Çocukların zeka seviyelerinin iyi olması, matematik ve fizik noktasında çok yetenekli olmaları lazım. Dolayısıyla muhakkak İstanbul, Ankara, Kocaeli ve Antalya’da tesislerimizin olması lazım. Biz dünyada ilk 13’e giriyoruz ama bu bizim için yetmez. 35 milyon genci olan bir ülkenin ilk 13’de değil olimpiyatlara gidip madalya alması lazım. Bizim en büyük hedeflerimizin arasında bu var.” ifadelerini kullandı.
Türk spor dünyasının bir araya gelmesi gerektiğini aktaran Şebin, şöyle devam etti:
“Dünya standartlarında birçok ülke kendi malzemesini üretmek ister ama malum Dünya Curling Federasyonunun malzeme üreten bir firması var. Bunları aşmak çok zor. Biz malzemeleri yaptık, Türkiye’de üretiliyor hatta özel müteşebbisler sayesinde cebimizden beş kuruş para çıkmıyor ama bu yetmez. Bunları dünyaya satabilmemiz için Dünya Curling Federasyonunu karşımıza almamız lazım. Bu da çok zor ama en azından mesela Türk Birliği kuruluyor, bunun sporda da sağlanması lazım. Türk spor dünyasının da bir araya gelmesi lazım. Bizim öncülük yapmamız lazım. Özellikle curlingde ya da kış sporlarında devlet olarak da yapabiliriz. Bütün Türk dünyasını bir araya getirip bir organizasyon etrafında toplanmamız, hem malzeme noktasında hem de pazarlama noktasında bir araya gelmemiz lazım.”
“ARGE’yi geliştirip malzemeleri modern hale getirebiliriz”
Dünyada birçok geleneksel sporun modernleşerek pazarlanmasının yapıldığına dikkati çeken Şebin, “İnsanlar sporu yaşam mücadelesi yaparken birçok ülke bunu alıp pazarlama noktasında geliştirerek modern spor haline getirip ülkeye katma değer sağlıyor. Bu noktada bizim de yürümemiz ve Türk kaynaklarını en iyi şekilde kullanmamız lazım.” diye konuştu.
Şebin, şunları kaydetti:
“Yurt dışından getirdiğiniz malzeme çok kaliteli, biz daha yeni yeni bu işleri yapıyoruz ama yaparak yaşayarak, ARGE’mizi geliştirerek bu seviyeye ulaşabiliriz. Hammadde olarak hiç bir sıkıntımız yok. Biz artık dünyanın ilk insansız uçağını, gemisini üretiyoruz. Bunu yapan ülke taşı, süpürgeyi ve ayakkabıyı üretemeyecek mi? Bu noktada öz kaynaklarımıza sahip çıkmamız, bunun mücadelesini vermemiz ve kendimize güvenmemiz lazım. Dünya Curling Federasyonunun ürettiği taşı binlerce dolar para verip eğitim noktasında kullanmak zorunda değiliz. Bu noktada ARGE’yi geliştirip bu malzemeleri çok daha modern hale getirebiliriz.”