Trabzonspor’a sezon başında İspanya’nın Levante takımından transfer olan Enis Bardhi, “Bazı cephelerde kaybedebilirsiniz ama savaş devam ediyor. Önümüzde önemli fırsatlar var ve bunları değerlendirirsek mücadelenin içine girip çok başarılı olacağımıza inanıyorum.” dedi.
Bardhi, Bitexen Giresunspor ile yapacağı maçın hazırlıklarını sürdüren bordo-mavili takımın antrenmanı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bordo-mavili futbolcu, kaybettikleri karşılaşmaların ardından üzüldüklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fenerbahçe maçına dönecek olursak ne kadar önemli olduğunu, taraftarların ne kadar galibiyet istediğinin bilincindeydik. Çok iyi maç çıkararak o karşılaşmayı kazandık. Sonrasında bizim için önemli olan devam edebilmek, sonraki maçı kazanmaktı. Ama maalesef o maçı kaybettik. O maçı kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. Mutlu değiliz, kazanarak devam etmek bizim için çok önemliydi. Ama düşündüğüm bir şey var. Bazı cephelerde belki mücadeleyi kaybedebilirsiniz ama savaş devam ediyor, eğer bunu savaş olarak nitelendirirsek. Savaşı kazanmak için futbol da her gün yeni opsiyonlar sunuyor. Futbol yeni fırsatlar tanıyor. Önümüzde önemli fırsatlar var ve bunları değerlendirirsek mücadelenin içine girip çok başarılı olacağımıza inanıyorum.”
“Tercihim sahada olmak”
Bardhi, İspanya ve Türkiye ligleri arasında takım özeline bakıldığında fark olduğunu düşünmediğini kaydederek, “Çok büyük bir takıma geldim. Büyük takım olması nedeniyle futbol oynamak isteyen, oyuncuların kalitesi yüksek ve maçları domine etmek isteyen takımda oynuyorum. İki lig arasında takım özelinde baktığınızda çok bir fark göremiyorum. Benim tabii ki tercih ettiğim pozisyon orta saha. Ancak benim en çok tercihim sahada olmak. Sahada olduğum her an takıma katkı vereceğim ve hocanın beni görevlendireceği herhangi bir noktada takıma katkı vermekten mutluyum. Ama soracak olursanız orta saha pozisyonunda oynamak isterim. Ama hocam beni nerede görevlendirirse, elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum.” diye konuştu.
“Şampiyon takıma karşı oynuyorlar”
Geçen sezon ile bu sezonu karşılaştırmanın çok doğru olmayabileceğini dile getiren Bardhi, şöyle devam etti:
“Geçen sezon burada değildim. Takıma yeni katılan, ayrılan oyuncular oldu. Değişimin yaşandığı yerlerde bu tür sıkıntılar oluşmasını normal olarak görüyorum. İlk buraya geldiğimde Avrupa’dan farklı ligden geliyorsunuz, burayı tam anlamıyla tanımıyorsunuz, tanıyabilmek ve adaptasyon sağlanması için belli süreye ihtiyaç var. Özellikle ilk günlerde. Bu değişim sancılı olabiliyor. Bu sene maça çıktığınızda artık son şampiyon olarak maça çıkıyorsunuz. Özellikle deplasman maçlarında rakipleriniz şampiyona karşı oynuyor ve en iyi şekilde kendilerini göstermeye çalışıyor. Geçen seneki maçlarla bu seneki deplasman maçlarında böyle bir fark olabileceğini düşünüyorum.”
Bardhi, takımda her pozisyonda rekabetin yüksek olduğunu aktararak, “Oyuncuların kalitesi birbirine yakın düzeyde. Bizim takımımızda orta sahada olumlu şekilde rekabet var. Ben her idmana çıktığımda dünden daha iyi olmaya, kendi oyunumu geliştirmeye ve her zaman daha iyisini yapmaya çalışan oyuncuyum. Benim anım geldiğinde o anda takımla sahaya çıkıp en iyisini yapmaya çalışıyorum. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum.” ifadelerini kullandı.
Takımda çok kaliteli oyuncuların bulunduğunu vurgulayan Bardhi, “Bakasetas, (Abdülkadir) Ömür, Marek, birçok arkadaşımız, orta sahada oynayanlar çok kaliteli oyuncular. Bunlar benim takım arkadaşlarım. Asla mücadele ettiğim oyuncular değil. Tabii ki oynamak adına rekabet var. Herkes en iyisini yapmaya ve o sahada olmaya çalışıyor. Takımın genel kalitesi ne kadar yüksekse siz de o şekilde öğrenebiliyorsunuz ve dünden daha iyi olabiliyorsunuz. Benim kafamdaki düşünce dünden daha iyi olmak ve futbolun limitinin olmadığı. Futbolda asla son yoktur, daha iyi olabilirsiniz. Ben de dünden daha iyi olmaya çalışan futbolcu oldum her zaman.” diye konuştu.
Bardhi, 2022 FIFA Dünya Kupası’yla ilgili bir soruya, “İdolüm Messi. Messi’den dolayı Arjantin’i destekliyordum. Zaten bence dünyanın en iyi oyuncusu o. Eksik olan onda Dünya Kupası’ydı. Herkesten daha fazla hak ediyordu.” yanıtını verdi.