Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, Türkiye Finans Katılım Bankası’nın kıdemli yazılım uzmanı Hatice Ekenek, sektöre olan katkıları ve kariyer yolculuğuyla dikkat çekiyor. Selin Ceylan’ın sunumuyla “işkolik programı”nda konuk olan Hatice Ekenek, bilgisayar mühendisliği eğitimi aldığı Selçuk Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra yazılım dünyasına adım attı.
Tesadüfi Başlangıç: Bilgisayar Mühendisliği ile Yazılım Aşkı
Hatice Ekenek, başlangıcının biraz tesadüfi olduğunu ancak yazılımla tanıştıktan sonra mesleğe duyduğu aşkın kendini bulduğunu ifade ediyor. İlk adımlarını attıktan sonra, C# gibi programlama dilleriyle tanışarak yazılım dünyasında deneyim kazandı.
Çeşitli Sektörlerde Tecrübe: E-Ticaret, Perakende ve ERP Yazılımları
Uzun yıllar bir holdingde çalışan Ekenek, e-ticaret ve perakende sektörlerinde farklı uygulamalara imza attı. Bu süreçte, ERP yazılımlarıyla da tanışarak geniş bir yelpazede deneyim kazandı. Hatice Ekenek ve ekibi, farklı sektörlerde önemli projelere imza atarak başarılar elde etti.
Kırılma Noktası: İstanbul’a Taşınma ve Finans Sektörüne Adım Atış
Hayatının kırılma noktasını İstanbul’a taşınma olarak tanımlayan Ekenek, girişimcilik deneyimleri ve ardından Türkiye Finans Katılım Bankası’nda geçirdiği yıllarla kariyerine devam ediyor. Bankacılık sektörüne geçiş yaptıktan sonra, uluslararası alanda çalışma fırsatlarına odaklanarak kendini geliştirmeye devam ediyor.
Gelecek Hedefleri: Daha Fazla İnsana Dokunmak ve Uluslararası Projeler
Ekenek’in gelecek hedefleri arasında, daha fazla insana ulaşacak projelerde çalışmak ve uluslararası alanda deneyim kazanmak bulunuyor. İngilizceyi geliştirmeye odaklanan yazılım uzmanı, sektörde sürekli güncel kalarak ve öğrenerek ilerlemeyi amaçlıyor.
Meslektaşlarına ve Gençlere Tavsiyeler: Problem Çözme Aşkı ve Öğrenme Yetisi
Hatice Ekenek, meslektaşlarına ve gençlere yönelik önerilerinde, problem çözme aşkı, pes etmeden devam etme azmi ve öğrenme yetisinin önemine vurgu yapıyor. Teknoloji ve yazılım alanında kendini geliştirmek isteyenlere, her gün öğrenmeye devam etmenin ve teknolojiyle iç içe bir yaşam sürmenin önemini hatırlatıyor.
Hatice Ekenek’in başarı dolu kariyeri, yazılım dünyasına sağladığı katkılarla ve gelecek hedefleriyle sektördeki genç yeteneklere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Türkiye Finans Katılım Bankası’nın yazılım uzmanı olarak adını duyuran Ekenek, sektördeki başarılarıyla öne çıkıyor.
Son yıllarda dijital teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte, seçim süreçlerinde de dijital dönüşüm hız kazanıyor. Bu kapsamda Türkiye’de geliştirilen Dijital Seçim Terminali, seçim süreçlerindeki manipülasyon riskini azaltmayı ve oy verme işlemini daha güvenli hale getirmeyi amaçlıyor.
Cengiz Pişirici, Dijital Seçim Terminali’nin sahibi ve geliştiricisi olarak, bu yenilikçi teknolojinin geleceğini ve nasıl geliştirildiğini açıklıyor. Pişirici, 20 yıllık finansal bankacılık deneyimi ve teknik bilgisiyle, seçim süreçlerindeki güvenlik ve doğruluk ihtiyacını karşılayacak bir çözüm geliştirmeye odaklandı.
Dijital Seçim Terminali fikri ilk olarak 2015 yılında ortaya çıktı ancak o dönemde teknolojik altyapı yeterince olgun değildi. Ancak 2022 İstanbul Ticaret Odası başkanlık seçimleri sırasında tekrar gündeme geldi ve başarılı bir şekilde hayata geçirildi. Bu terminal, manipülasyon riskini azaltmak ve oy tercihlerini gizli tutmak için kapalı devre bir sistemle çalışmaktadır.
Dünya genelinde, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde dijital seçim terminalleri kullanılmaktadır. Ancak, Türkiye’nin geliştirdiği terminal, özellikle güvenlik ve kullanım kolaylığı açısından dikkat çekmektedir.
Pişirici, gelecekteki planlarını da paylaşıyor. Terminalin Türkiye’deki ilk kullanımının yanı sıra, uluslararası alanda da kullanılmasını ve Türkiye’nin bu alandaki liderliğini güçlendirmeyi hedefliyor. Ancak, bu hedeflere ulaşmak için yasal düzenlemelerin ve resmi izinlerin alınması gerekiyor.
Sonuç olarak, Dijital Seçim Terminali, seçim süreçlerindeki güvenliği artırmak ve manipülasyon riskini azaltmak için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Cengiz Pişirici ve ekibi, gelecekte daha geniş kapsamlı kullanımlar ve uluslararası işbirlikleri ile bu teknolojinin etkisini artırmayı planlıyor.
Başarı hikayeleri programımızın bu haftaki konuğu, eğitimde önemli bir yere sahip olan Edukas Yurtdışı Eğitim Merkezi’nin kurucusu Ahmet Sabuncuoğlu oldu. Sabuncuoğlu, eğitim hayatı ve sektördeki deneyimlerini bizimle paylaşarak, eğitim alanında önemli ipuçları verdi.
48 yaşındaki Sabuncuoğlu, 1975 Aydın doğumlu ve eğitimini Ege bölgesinde tamamladıktan sonra yurt dışında eğitim fırsatı bulmuş. Özellikle İngiltere ve Almanya’da eğitim aldıktan sonra Türkiye’ye dönüp üniversitede İngilizce öğretmenliği yapmış.
Eğitim hayatının bir noktasında yurt dışına eğitim için gitmiş olan Sabuncuoğlu, geri dönüşünde Edukas Yurtdışı Eğitim Merkezi’ni kurmaya karar vermiş. Kurduğu bu merkez aracılığıyla öğrencilere yurt dışında eğitim alma fırsatı sunarak, onların uluslararası alanda başarılı birer birey olmalarına yardımcı oluyor.
Edukas Yurtdışı Eğitim Merkezi, özellikle İngiltere üniversiteleri üzerinden lise, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerine danışmanlık hizmeti sunuyor. Sabuncuoğlu, öğrencilerin başvuruları ve kabul süreçlerinde destek oluyor ve onların yurt dışındaki eğitim hayatlarını kolaylaştırıyor.
Geleceğe yönelik planlarını da paylaşan Sabuncuoğlu, dijitalleşmenin eğitim sektöründe giderek arttığını belirtiyor. Pandemi sonrası dönemde dijital derslerin önemli bir rol oynadığını ve bu alanda daha da gelişmeyi hedeflediklerini ifade ediyor. Öğrencilerin gelişimini sağlamak için dijital derslerin motivasyon açısından ve psikolojik olarak faydalı olduğunu düşünüyor.
Ahmet Sabuncuoğlu’nun eğitim hayatı ve Edukas Yurtdışı Eğitim Merkezi’nin başarıları, eğitim alanında önemli bir referans kaynağı olmaya devam ediyor.
Son zamanlarda otelcilik sektöründe kariyer yapmak isteyenler için ilham verici bir hikaye ortaya çıktı. Umut Atay adlı bir genç, nöbetçi müdür olarak yaptığı otelcilik serüvenini paylaştı. Bu serüven, deneyimlerin ve başarıların bir araya geldiği dikkat çekici bir öykü sunuyor.
Umut Atay, 29 yaşında ve Marmara Üniversitesi Pazarlama bölümü mezunu. Kendisi evli ve bir çocuk babası. Umut, nöbet müdürlüğü pozisyonunda bulunuyor ve işlerin yolunda gittiğini belirtiyor.
2013 yılında Galataport’ta otelcilik kariyerine başlayan Umut, kendini geliştirmesi için önemli bir fırsat olarak görüyor. Galataport’taki deneyimlerinin ardından Shangri-La Bosphorus Otel’inde çalışma fırsatı bulan Umut, 7 yıllık serüveninde nöbetçi müdürlüğe kadar yükseldiğini ifade ediyor.
Umut, nöbetçi müdür pozisyonunun özellikle lüks ve beş yıldızlı otellerde günün her saatinde bulunması gereken bir pozisyon olduğunu vurguluyor. Misafir sorunlarıyla ilgilenmek ve gerekli departmanlara bilgi vermek gibi sorumlulukları olan bu pozisyon, otelcilik sektöründe önemli bir konum olarak değerlendiriliyor.
Shangri-La Bosphorus Otel’inin Asya kökenli bir lüks otel olması, misafirlere hem Asya kültürünü hem de Türk kültürünü aynı anda yaşatabilme imkanı sunuyor. Umut, bu özelliğin oteldeki misafirler için benzersiz bir deneyim olduğunu belirtiyor.
Umut Atay’ın öne çıkan özellikleri arasında sürekli olarak yeni şeyler öğrenmeye açık olması ve fırsatları değerlendirme konusunda kararlı olması yer alıyor. Ayrıca iletişim becerilerinin ve disiplininin yüksek olması da kariyerindeki başarısının temel taşlarından biri olarak gösteriliyor.
Geleceğe dair vizyonunu paylaşan Umut Atay, sektörde genel müdürlüğe kadar yükselebileceğine inanıyor ve kendini sürekli geliştirmeye odaklanıyor. Ayrıca, liderlik pozisyonunda olduğunu ve bu pozisyonda çalıştığı arkadaşlarını ve sektöre yeni katılanları eğitmeye önem veriyor.
Umut Atay’ın özelliklerine bakıldığında, otelcilik sektöründe başarılı olmak için motivasyonun yüksek olması, ekip çalışmasına yatkınlık, pozitif enerji yayabilme yeteneği ve özgüvenin önemli olduğu görülüyor. Ayrıca, iletişim becerilerinin ve sürekli öğrenmeye açık olmanın da başarı için kritik olduğu belirtiliyor.
Sonuç olarak, Umut Atay’ın otelcilik serüveni gençler için ilham verici bir örnek oluşturuyor. Kendisinin gösterdiği kararlılık ve başarı, otelcilik sektöründe kariyer yapmak isteyenlere yol gösterici nitelikte.
Günümüzde teknolojik gelişmelerin hız kazandığı bir dönemde, patentlerin önemi giderek artıyor. Istanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği mezunu ve Fikri Mülkiyet Hizmetleri firmasında 4 yıldır patent uzmanı olarak çalışan Salih Kızıldağ, patent dünyasının kapılarını aralıyor. “Keşfet, Öğren, İlerle: Salih Kızıldağ ile Patent Dünyası!” adlı videoda, Kızıldağ, patentin tanımından başlayarak, patent almanın faydaları, süreç, ve uluslararası boyutta geçerlilik konularında değerli bilgiler paylaşıyor.
Patent Nedir?
Salih Kızıldağ, patentin, bir buluşu geliştiren kişi ya da firmanın, bu buluşu belirli bir süre boyunca sadece kendisinin üretebilme ve satabilme hakkını sağlayan bir belge olduğunu açıklıyor. Patent olmadan, bir buluşun serbestçe üretilebileceğini, ancak patent alındığında sadece patent sahibinin bu hakkı kullanabileceğini belirtiyor.
Patent Süreci ve Uluslararası Boyut
Videoda, Türkiye’de patent almak için başvuru sürecinden bahseden Kızıldağ, Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvuruların önce ulusal bir hak sağladığını, ancak uluslararası geçerlilik için farklı yöntemlerin izlenmesi gerektiğini vurguluyor. Uluslararası patent süreçlerinin karmaşıklığına değinen Kızıldağ, örneklerle izleyicilere net bilgiler sunuyor.
Markalar ve Patentler Arasındaki Farklar
Salih Kızıldağ, marka tescili ile patent arasındaki farkları da aydınlatıyor. Markaların genellikle isim ve logo üzerinden tescil edildiğini, buluş niteliği aranmadığını ifade ediyor. Ayrıca, müzik ve sanat alanlarında esinlenme konusuna da değiniyor ve bu konuda da marka tescilinin önemine vurgu yapıyor.
Başvuruların İncelenmesi ve Reddedilme Durumları
Videoda, patent uzmanlarının başvuruları nasıl incelediği ve bazı durumlarda neden reddedildiği konularına da değiniliyor. Başvuruların teknik detaylara uygunluğu, yeni olma niteliği ve uluslararası araştırmaların sonuçları, patentin kabul ya da reddedilmesinde önemli rol oynuyor.
Patent Sürecinin Maliyeti ve Süresi
Son olarak, başvuru sürecinin maliyetleri ve ne kadar sürede sonuçlandığı konusunda bilgi veren Kızıldağ, Türkiye’de genellikle 23 yıl süren bir patent koruma sürecinin olduğunu ifade ediyor. Maliyetlerin ise başvuru türüne, uzmanlık gereksinimine ve uluslararası etkileşime bağlı olarak değişebileceğini belirtiyor.
News
